Vertigo nedir? Vucudumuzu dengede tutan, denge
sistemleri vardır.Bunlar; Beyin sistemi, iç kulak sitemi,derin duyu sistemi ve
gözlerimizdir.Bunların içerisinde en önemlileri kulak ve beyinciktir.Bu sistemlerde oluşan aksamalar neticesinde, vertigo dediğimiz
baş dönmesine yol açarlar.Dikkat edilirse denge sistemlerinin tamamı gövdemizin “baş”
kısmındadır.
Bu hastalar hekimlere muayene için baş vurduklarında; Hastaya bir takım
sorular sorulur.(Bende aynı sorulara muhatap olmuştum.)
-Baş dönmesi ne zaman başladı? Ne kadar sürdü? Görme bozukluğu,
kusma vs. oldu mu ? gibi. Beyin görüntülenmesi (MR) çekilir. Kulak burun-boğaz (KBB) ve odiyometrik (İşitme ile ilgili)testler, kan tahlilleri gibi incelemeler yapılarak hastalık araştırılır. Neticede; ilaçlar, bir takım hareketler vs. tedavi
sürer gider.
Rahatsızlık bir süre geçer ama, hiç beklenmedik bir zamanda yeniden ortaya çıkar. O gün araba kullanmanız gerekebilir veya önemli bir randevunuz vardır, bütün planlar bozulur hayatınız kabusa dönüşe bilir.
Rahatsızlık bir süre geçer ama, hiç beklenmedik bir zamanda yeniden ortaya çıkar. O gün araba kullanmanız gerekebilir veya önemli bir randevunuz vardır, bütün planlar bozulur hayatınız kabusa dönüşe bilir.
Vertigo rahatsızlığım , yedi yıl önce başladı. Defalarca doktorlara gittim yukarıda bahsettiğim tetkiklerin tamamını yaptırdım sonuçta bir şey çıkmadı. Verilen ilaçları aylarca kullandım ama nafile. Yılda en az iki, üç kere rahatsızlığım nüksederdi. Kimi zaman birkaç gün kimi zaman da
bir haftadan fazla sürerdi.
Şimdi asıl konumuza gelelim; hastalığımı nasıl yendim !? başımdan
geçen hadiseyi anlatayım:
Şiddetli baş dönmesi yaşadığım hastalığımın nüksettiği bir günde , yıllarca görüşemediğim çok sevdiğim aile dostum, arkadaşım ziyaretime geldi. Dostların karşılaşma sahnelerini herkes bilir. Güzel, candan karşılayıp, samimi davranmam gerekirdi ama yapamadım. Öylesine geçiştirmek zorunda kaldım. Çünkü baş dönmesine mide bulantısı da eklenince tüm hareketlerim kısıtlanmış, duygu ve düşüncelerimi tam olarak karşıya yansıtma olanağım kalmamıştı. Davranışımın yanlış anlaşılmasından ve arkadaşımın kırılmasından
korkarak.
“Kusuruma bakma, ne olur beni yanlış anlama, sana gerekli ilgiyi gösteremiyorum çünkü şu
anda “vertigo” baş dönme rahatsızlığını yaşıyorum” dedim.
Arkadaşım;
“Üzülme, seni benden daha iyi kimse anlamaz. Çünkü bende senin
yaşadıklarını yıllarca yaşadım ama çok şükür ben kurtuldum.” Dedi.
Benim
çaresizlik içinde gözlerine baktığımı gören arkadaşım, Devamla;
“Bak sana
anlatayım: Tedavi için farklı hastanelere gittim ama kesin netice alamadım. Aynı
rahatsızlığı yıllarca çeken , meslektaşım ile birlikte bu hastalığı bir süre araştırmaya karar verdik
(Arkadaşım ve diğer arkadaşı meyvecilik araştırması dalında üst düzeyde birikimi olan insanlar.) yani gün boyunca yapmış olduğumuz hareketlerimizi ,
davranışlarımızı, alışkanlıkarımızı vs. çetelesini tutalım. Verilerimizi daha
sonra karşılaştıralım, nasıl bir netice alacağız bakalım, dedik ve o günden itibaren araştırmaya koyulduk.
Vertigo ya yakalandığımız zaman dilimlerinin , karşılaştırmasını birkaç kez yaptık ve her seferinde aynı noktada buluştuk."
Ben iyice meraklandım.
Devamla...
"Bunu genelde
bir çok insan yapar. Genellikle iş dönüşü eve geldiğimizde dinlenmek amacıyla kanepeye uzanırız. Buraya kadar her şey normal ama sıkıntı bundan sonra başlıyor. Ensemizi
kanepenin koluna koyarız ve genellikle o şekilde uyuya kalırız.Uyandığın andan
itibaren vertigon başlamıştır.(Vertigosu
olmayan insanlarda dahi bir sersemlik olur.)İşte tam bu noktada
araştırmalarımız kesişti. O günden sonra bu konuya dikkat ettik sekiz yıl oldu ne arkadaşım nede ben, baş dönmesi hadisesiyle
karşılaşmadık” Dedi.
Gerçekten, şöyle bir
kaç saniye düşündüm. Beynimde şimşekler çaktı, o günün önceki akşamı
bende aynı şekilde kanepenin koluna ensemi veya başımı koyarak uyuya kalmıştım.
Kendi tecrübelerimi de katarak aşağıdaki basit hareketlerden
sakındım ve hayatımı kabusa çeviren vertigo’dan Allahın izniyle 4 yıl oldu kurtuldum.Bu süre
içerisinde şükürler olsun , hastalığım nüksetmedi.
Aşağıda bahsedeceğim hususlara dikkat edersek inşallah bu rahatsızlıktan kurtuluruz.
1-Yukarıda bahsettiğim gibi kanepenin koluna ensemizi koyarak
uyumayalım veya uzun süre aynı pozisyonda sabit beklemeyelim.
2-Uzun seyahat
yolculuklarımızda, başımızı dengesiz bir şekilde sağa sola yaslayarak
uyumaya çalışmayalım.Yumuşak yastık kullanalım.
3-Kravat takmamız gerekiyorsa, boynumuzu sıkan gömleklerden
kaçınalım.Geniş yakalı gömlekleri tercih edelim.
4-Televizyon vs. Seyrederken veya uzun süreli bilgisayar ile
çalışmamız gerekiyorsa , başımızı sürekli aynı pozisyonda sabit
tutmayalım.Zaman zaman hareket ettirelim.
5-Yatağımızda kullandığımız yastığımızın sert ve yüksek
olmamasına dikkat edelim.Yumuşak yastık tercih edelim.
O yıllarda görev yaptığım ilçede, yılın doktoru seçilen, doktor ... bey ile bu konuyu konuştuk. Anlattıklarımı çok önemsedi, ajandasına not aldı. Üst
kısmına “Önemli” şeklinde not düştü.
Tabi ki bu anlattıklarımdan doktora gidilmesin gibi bir mana çıkartılmasın. Tedavi için her yola başvuracağız, çare arayacağız. Ben istiyorum ki insanlar bu bilgilerden
istifade etsinler. Muhakkak ki, şifayı verecek olan Allah’tır. Ben,bu yazım ile güzel şeylere vesile oldum ise insanların dua’sına
talibim. Okuyucularımın da, çevrelerinde benzer durumda tanıdıkları hastalar
varsa duyursunlar faydalı olsunlar isterim.
Bu yazımı yazarken hem de şimdi, merak ettim yukarıdaki
bahsettiğim arkadaşımı telefon ile aradım ve hastalığını tekrar sordum. Bana
şunları söyledi;
-“Ben, hastalığımı unuttum.Tam on iki yıl oldu yeniden
nüksetmedi. Bir defa olsun o kabusu tekrar yaşamadım.” Dedi.
Yeniden rahat bir
nefes aldım.
Güzel insanlarımıza bu bilgileri bir an önce ulaştırma heyacanını yaşadım.Bunun için huzurluyum. Sağlıklı günler temennisi ile kalın sağlıcakla...