Sürekli alışagelinmiş, ezberlenmiş aynı cümlelerle duygusuzca ve acelecilik içerisinde yapılan dualar makbul
değildir.
Dua, tevazu ve mahviyet içerisinde, içten ve gönülden bir yakarışla Yüce Rabbimize yönelip taleplerimizi O’na arzetmemizdir.
Dua etmek için mutlaka bir ihtiyacımız olması gerekmediği gibi, sadece
zorluklar ve olumsuzluklar karşısında değil; rahat zamanlarda da duaya yönelmek, ilahî rahmeti her zaman üzerimize çekme anlamında çok önemlidir.Can dostlarım;şimdi dilerseniz
duamıza geçelim:
“Rahman ve rahîm olan Allah’ın adıyla.
Allah’ım Sen benim
Rabbimsin, beni Sen yarattın. Ben Sen’in kulunum,ezelde Sana verdiğim sözümde
ve vaadimde hâlâ gücüm yettiğince durmaktayım.İşlediğim kusurların şerrinden
Sana sığınırım.
Bana lutfettiğin
nimetleri yüce huzurunda minnetle anar , günahlarımı itiraf ederim.Benim
günahlarımı affet; şüphe yok ki
günahları Sen’den başka affedecek yoktur.
Allah’ım, Sen’in
kendini hamdettiğin şekilde Sana çokça ve daîma hamd olsun; bütün mahlûkatının yapmasını halk ettiğin hamdlerin kat kat
fazlasıyla, yüzünün celâline ve kudretinin azametine yaraşır şekilde her an ve
her nefes ilmindeki şeyler adedince Sana hamd olsun, ey Yüce Mevlâ’mız.
Yarattıkları sayısınca, kendisinin râzı olacağı kadar,
arşının ağırlığınca, bitip tükenmeyen kelimeleri adedince ve ilminin çokluğu
nisbetinde ben Allah’ı ulûhiyet makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih eder ve
O’na hamdederim.” Amin…
(M.Sami
Ramazanoğlu- Dualar ve Zikirler)
YORUMLAR