Vaktiyle bir beldede hiç kimsenin sevmediği, yaka silktiği,  huysuz, kavgacı ve bir okadar da şerli bir insan yaşarmış. İnsanlar bu kişi için  ölsede kurtulsak der dua ederlermiş. Adamın karısı ise herkesin sevdiği saydığı , salihâ bir kadınmış.

Gün gelmiş kötü adam vefat etmiş ancak cenazeye hiç kimse gelmemiş. Adamın eşi, derin üzüntü içerisinde  ne yapacağını şaşırmış.Cenaze ortada kala kalmış. Kadın haliyle defin işlerini tek başına yapmasının mümkün olmayacağını bilerek bu işe bir çare düşünürken  birden! O köyün  Çobanı gelmiş aklına!.

Çoban; Misafir perver, insanlara iyilik yapmayı seven, kendisine gelenlerin maddi olarak isteklerini karşılayamasa dahi güzel bir sözle de olsa gönlünü alan mübarek bir insanmış.

Kadın; “Benim derdime ancak çoban çare olur.” demiş, cenazeyi sırtına yüklenmiş doğruca çobanın yanına gitmiş.

Sırtında cenaze ile kadını görünce çoban şaşırmış. Kadın;

“-Bu vefat eden kocamdır. Cenazeye yardım etmeye kimse gelmedi. Benim kimsem yok ayrıca ; cenaze yıkamasını, mezar kazmasını defin işlerinden anlamam. Ne olur bana yardımcı ol…” Çoban;

“-Tamam bacım. Sen hiç merak etme. Sen şuracıkta otur dinlen. Ben ne gerekiyorsa yaparım.” demiş.

Çoban; cenazeyi usulüne  uygun yıkamış. Mezarını kazmış, cenazeyi mezara koymuş, kabrin üzerini toprak ile örttükten sonra, ellerini semaya kaldırmış ve şu kısa ama özlü duasını yapmış:

-“Ya Rabbî… bugüne kadar Senin göndermiş olduğun misafirlerine rızan için  ikramda bulundum hiçbirisini geri çevirmedim kabul ettim . Ben de sana bir misafir gönderiyorum, Sen de ona ikramda bulun  geri çevirme Allah’ım…”

Bu halis duanın kabulünün bir delili olacak ki, o gece belde halkının tamamı aynı rüyayı görmüşler.

Sabahleyin insanlar karşılaştıkları zaman “Biliyormusun! Dün ölen  kişiyi rüyamda çok güzel bir halde  gördüm.  " Diğeri; “ben de aynı rüyayı gördüm.” bir diğeri bende ...

 Böylelikle belde halkının tamamı aynı rüyayı gördüklerine şahit olmuşlar.

Vefat eden kötü kişi, Çobanın halis ve içten duası sayesinde ,Veliler mertebesine yükseltilmiştir.


Gönülden yapılan duaya ne kadar çok ihtiyacımız var değilmi?  dostlar…