Çocukluğumda;Kanterme deresi kenarında bulunan bahçemizdeki vişne ağaçları arasında oynarken, ağaçlar arasında bir kuş yuvasına rastladım. Yuvaya yaklaşarak içerisine baktığımda iki adet kuş yavrusu olduğunu gördüm henüz gözleri tam açılmamıştı. Sesimi duyunca  anneleri geldi sanarak ağızlarını sonuna kadar açarak yiyecek beklediler.

Yavrulara vermek üzere otların içerisinden birkaç çekirge yakaladım. Yuvaya döndüğümde ne göreyim..! Bir sincap yavrulara musallat olmuş, anne kuş ise sincapı yuvaya yaklaştırmamak için olanca gücüyle kanat çırpıyor karşı koymaya çalışıyordu.
Neticede sincap mücadeleyi bırakıp oradan ayrıldı. Ama birkaç saat  sonra aynı olaya tekrar şahit oldum. Merakım gittikçe arttı!!. Vişne dallarının arasına gizlenip olan biteni öğrenmek için gözetlemeye başladım:

Anne kuş yavrularına yiyecek bulmak için  yuvadan  çıkıyor ve kısa süre içerisinde sincap yuvanın etrafında beliriyor. Anne kuş bunu biliyor olacak ki, kısa sürede geri dönüyor. Sincapa karşı savunmaya geçiyor feryadı figanı koparıyor sincap ise geri çekilmek zorunda kalıyordu. 

Beni bir düşünce aldı; Anne kuş yuvasını savunuyor ama sincap ne yapmaya çalışıyordu!?

Amacı, yavrulara zarar vermek mi? Yoksa sadece yavruları görme  merakı mı ? Veya  yavrulara karşı annelik özlemi mi?

Sincapı ısrarla yuvaya çeken neydi!? Merakımı gidermenin tek yolu vardı yuvayı ve etrafını iyice incelemek. Dayanamadım yuvaya yaklaştım.

Anne kuş kesik kesik ötüyor daldan dala atlıyor hırçınlık gösteriyor yuvaya yaklaşmamı istemiyordu.

Sincap ise daha ürkek tavırlarla  vişne dalının arasına  saklanmış çaktırmadan  beni izliyordu.

Yuvayı iyice inceledim görünürde bir şey yoktu. Ancak yuvanın alt kısmında kurumuş yaprak birikintisini fark ettim. Yaprakları karıştırınca ne göreyim..!? iki dalın arasına sıkışmış sincap yavrusu, bir türlü yerinden çıkıp kurtulamıyor. Meğerse sincapın ısrarla yuvaya gelmesinin nedeni buymuş.


Sincap yavrusuna zarar vermeden, incitmeden nasıl kurtaracaktım? Ya elimi ısırsa..! ama ölmesine de göz yumamazdım ki!

Önce çorabımı çıkardım eldiven gibi elime geçirdim. Elimi yavaş yavaş sincap yavrusuna uzattım baktım  ki yavrucağızın hareket edecek mecali kalmamıştı. Kim bilir ne kadar süredir orada kalmıştı! ama şükürler olsun  yaşıyordu.  Dalları açmak suretiyle oradan çıkardım. Usulca ağacın uygun bir yerine bıraktım ve oradan biraz uzaklaşarak olacakları izlemeye başladım.

Anne sincap yavrusunu götürmek üzere bir çırpıda geldi,  ensesinden yakaladığı gibi yavrusunu alarak dalların arasında kayboldu.

Çok enteresandır; zaman içerisinde, kuş ile sincapın arasında bir muhabbet ve dostluk oluştuğuna ve candan arkadaş olduklarına şahit oldum.