Yaşlı adam gecenin bir vaktinde uyandı, yatağında biraz oturdu "bismillah" diyerek doğrularak. Ağır ağır adımlarla abdest alacağı   yere  gelir, kollarını çemreleyerek abdest alır, vakit; teheccüt vakti (gece namazı kılınacak vakit) Ay ışığı ahşap pencereden süzülerek ihtiyarın yüzünü aydınlatıyor yüzündeki çizgiler daha derin hissediliyordu. Namaz için her zamanki yerde serili bulunan koyun postundan yapılmış seccadesine geçti içten ve gönülden tekbir  alarak  namaza durdu.

 Bu geceki namaz duygu yüklü, huşu içerisinde kılınan bir namazdı çünkü çoğu kez oturarak kıldığı namazını bu gece bir azimle ayakta kılıyor, sureleri uzun uzun okuyordu.Yaşlı oluşu  ve belinin bükülmesi onun vakarından hiç bir şey kaybettirmemişti. Sağına ve soluna selam vererek namazını bitirip ellerini  mevlasına açtı; gözlerini yumdu,  içten yüreği yanarak nedamet göz yaşları içerisinde önce hamd sonra selavat ile başladı duasına:
 "Ya Rabbi," Sen zaten benim halimi biliyorsun, yaşlandım takatim kalmadı.Fakirim yiyecek bir lokmaya muhtacım.Senden başka kimsem yok tek ve yegane dayanağım Sensin Rabbim.Geçimimi sağlayabileceğim bir kapı aç. Sen muhtaçları darda bırakmazsın ya Rezzak ya Allah" dedikten sonra salavat getirerek duasını bitirdi.

Daha sonra  sabah namazı vaktine kadar, zikir ve tefekkür halinde zaman geçirdi.Sabah namazını da kıldıktan sonra yatağına gelerek sağ tarafına uzandı ve uykuya daldı.

Sabah vaktinde heyecan içerisinde uyandı.Görmüş olduğu rüyanın etkisi ile sevinç içerisinde  hiç beklemeden doğruca sarayın yolunu tuttu.Dönemin Padişahı;Yavuz sultan selim Han'dır.

Saraya yaklaşan İhtiyar, saray kapısında bekleyen muhafızlara seslenir ve aralarında şöyle bir konuşma geçer:

"-Evlatlarım, müsade ederseniz! padişahımız ile görüşmek isterim."


"- Bey baba öyle her yoldan geçen padişahımız ile görüşür mü? "

"-Benim padişahımıza anlatacağım çok önemli şeylerim var." 


"- Neymiş o önemli olan şeyler,bize söyle biz kendisine iletelim" 


"- Hayır olmaz, benim söylemem gerekir, çok önemli"der. 


 Muhafızlar yaşlı adamı isteğinden vazdişageçiremezler.Padişaha durumu bildirirler; 

     "-Hünkarım; sarayın kapısında yaşlı bir zat var.Padişahımıza anlatacağım önemli şeylerim var! der durur."


Padişah merak eder. "Çağırın gelsin" der.

Padişah her zamanki adeti üzere sabah namazından sonra uyumaz  vezirlerini sabahın erken saatlerinde toplar bir çok önemli mevzuları müzakere eder istişarelerde bulunurdu yine bu şekilde toplantı halinde iken, yaşlı adam huzura gelir. Selam verir.

Padişah, yaşlı adamın  selamını içtenlikle  "ve rahmetullahi ve berakatühu" ilavesiyle alır.
Padişah yaşlı adama yer gösterir oturup dinlenmesini  sağlar.Yaşlı adam biraz nefeslendikten sonra;

Padişah sorar ;

 "-Bey baba anlatacağın önemli şeyleri merak ettim.Anlatda dinliyelim" der. 
Yaşlı adam yerinden kalkarak anlatmak ister.Padişah yaşına hürmeten oturarak anlatması için işaret eder.Buna rağmen, Yaşlı adam oturduğu yerden yavaş yavaş doğrularak ayağa kalkar.
Padişah, yaşlı adamın bu davranışından, önemli şeyler anlatılacağını anlar.Merakı iyice artar.

Yaşlı adam söze başlar;
"Bu gece rüyamda Peygamber efendimizi (sav) gördüm."( o anda padişah ve vezirler toparlanırlar.) dediki bana git BİZİM SELİM'e söyle sana bir kese altın versin.Şayet , senin bu şekilde rüya gördüğünü nerden bileyim derse, ona şöyle söyle: 
her gece adeti üzere düzenli olarak bana getirmiş olduğu salavatı dün gece getirmeyi unuttuğunu hatırlat, dedi"

Padişah şaşkılık içerisinde..! bir an düşündü..! bu doğruydu...gerçekten uyumadan önce her gece getirmiş olduğu salavatı  o gece unutmuştu.

Padişah hemen bir kese altını çıkarır yaşlı zata verir.

Padişah tekrar sorar; 

"-Peygamber efendimiz (sav) ne dedi? ne dedi?"

 Yaşlı zat anlatmaya başlar, tam "git bizim Selim'e söyle" cümlesine gelince bir  bir kese altın yine verir.
 Padişah tekrar sorar:  yine yaşlı adamın anlatımı " bizim Selim'e" cümlesine gelince bir kese altın daha verir bu durum defalarca devam edip süreklilik kazanınca vezirlerden bir tanesi dayanamaz: 
 "Bey baba! şimdi yeter,  gidebilirsin.Bir ihtiyacın olursa tekrar gelirsin." der. Bunun üzerine yaşlı adam sevinç içerisinde dualar ederek oradan ayrılır.
    
 Padişah vezirine dönerek şunları söyler; 

"-Vallahi o zatı göndermemiş olsan. Bizim Selim, demeye devam ettiği sürece tüm mal varlığımı bitirinceye kadar ona verirdim." der.